16 Haziran 2015 Salı

Back to the Today

   Kendimi yeniden monte etmeye basladigimi soylesem mekanik olamayacak kadar espirili oldugumu dusunur muydunuz? Ben bu cumleyi kendini begenmis bulurdum. Ama insan kendisini her haliyle seviyor.
   Kimlik bunalimlarim yazmaya devam edemesem de su ana kadar suregeldiler. Turkce'yi unutmaya basladigim dusuncesi uzerine Fransizca agitlar yazmaya baslamistim ki kendimi bulma yolunda pahali bir adim attim. Daha dogrusu emekleyerek ilerledigim hedefime tasindim bir kadinin ucan bisikletinin uzerinde. Simdi feminist porno hakkinda bir seyler okuyor olmali, gozlerimi kamastiriyor.
   Bunca zaman sonra klavyeye yoluyla akan bilincimi ne kontrol edebiliyor ne de evcillestirebiliyorum. Belki yer alti evimin salonunda Bruce'la sarap icerken yaziyor olsaydim ve yine vahsi kelime acligina kurban etseydim kendimi, bu saldirganlik dogurgan gelebilirdi kulaga. Ama su anda kafasi tazece kesilmis bir samuray gibi etrafima carpiyorum.Ustelik sarap yerine soguk belcika birasi iciyorum: kuzeyin kan kaynaticiligi. Tum gun yagmur yagdi. Kafa karisikligimi hayal edin.
   Neden cogul oldugunuzu dusundugumu bilmiyorum.Ekran karsisinda cekirdek citleyerek blog'a yeni yazinin dusmesini bekleyen bir kitlenin varligindan supheliyim oysa. Daha bireysel olmalisiniz her biriniz. Ayri evlerde ayri zamanlarda farkli tuzluluk oranlarinda cekirdekler citleyerek okuyor olmalisiniz. Oysa ne guzel sey paylasmak. Paylasiniz.
   Saturn'un uydularindan birinde yasayan bir kadinla tanistim, cok olmadi. Ben de su an dudaginizda bulunan muzur gulumsemeyi edinmistim ilk ogrendigimde, ama insan zamanla her seye alisiyor. Zaten oylesine ufak tefek ki cebinden ciktim deseydi bile inanabilirdim. Oysa Saturn'un kislari zorlu oluyormus, ustelik havlusunu hic kaybetmeden gelmis buralara kadar(cf.H2G2), bu saygi duyulasi bir sey. Aklini insanustu kullanabildigine ve evrenin enerjisini tuketmeden somurebildigine sahit olunca tum suphelerimden kurtuldum. Oylece bir anda. Saturn'un uydularindan birinden gelebilecegi ihtimali Saturn kadar uzak gelmedi boylece. Isik yili dedigin ne olabilir ki? Dugmeye bastiginda ampul yanmiyor mu?
   Diyecegim odur ki elleriyle yasamak mumkun. Cok ucuslu astroid parcalarinin yok etme potansiyeli kadar yapici ve estetik bir varligi var. Kendini yaratan ama her yeni olusumda bu bilinci resetlenen bir sanat eseri havasinda iki ayagiyla yuruyebiliyor. Icsel huzuru  oldugunu sanmiyorum zira insan, bilgi ve guzellik kovalamakla oylesine mesgul ve onlari yakalamakta oylesine usta ki, tum bu kalabaligi duzene sokmak icin ihtiyaci olan alan kendi ic derinligini de istila ediyor olmali. Ya da huzurunu Saturn uydusunda birakmis ama telepatik yollarla kontrol ediyor olabilir. Antik yunan heykelli meydan cesmesine gizledigini iddia ettigi ve dunyevi yer degisimleri icin bulusma noktasi olarak kulandigi teleportasyon cihazina bakarsak zamanda da yolculuk yapma yetenegi oldugunu iddia edebiliriz.Uzun sozun kisasi, baska bir dunyadan geliyor, ve ben cok mutluyum.
   Aklim boslukta geziniyor ve ben hala hayatinda ilk defa ciftlik ahirindan gunese cikinca kendini kaybedip dans eden inekler gibiyim. ( https://www.youtube.com/watch?v=ANJAuQveDSg ). Kelimeleri toparlayamiyorum. Newton yasalarina geri donus yapmaya calismak sandigimdan daha zor olacak sanirim. Belki de kendimi uzayda gezdirmeye devam etmeliyimdir. Geri gelecegim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder