22 Aralık 2014 Pazartesi

Plath 6

Bruce, ruhumu kemiriyorsun. Icime donuyorum senin yuzunden ve senin sayende cunku kafami cevirdigim her yerde senin olmandan cok hoslaniyorum. Sigara icme istegimi bastiramamis olabilirim birkac gundur. Tercihten zorunluluga evrilmis olabilir. Evrilmenin hep ileriye donuk oldugunu savunmak, Darwin'e fazla anlam yuklemek olabilir boyle zamanlarda. Ama hic icki icmedim bugun mesela. Icmek istedigim zamanlarin yalniz senin varliginla sinirli olmadigini biliyor olmalisin artik. Belki de beni en iyi sen taniyorsundur sonunda. Ya da aslinda hic tanimiyorsundur. Kendimi sana tanitma istegim kendi karar mekanizmami asiyorsa da volonténin durdugu yere gelmek de herkesin harci olmasa gerek bebegim. Varliginla benimkini somurdugunun farkinda misin? Seni dusunurken kendimi unutuyorum ya da kendime sectigim, diktigim, yamadigim hayati yalanliyorsun. Sadece karsimda oturup en iyi yaptigin seyi yaptiginda hem de: dusunmediginde. Her sey ne kadar da basit dusunmedigimizde. Keske zamanimizi dusunmeden gecirebilseydik. Yanimda kalmana ve bana dusunmeyi, simdiye kadar dusunduklerinle unutturmana ihtiyacim var. Vahsetine ait et beni ve sigara icmeye yeniden baslayalim. Agzinin kokusunu ozluyorum. Kendimi, Bruce, sahte bir hayatin icine kapatmis olmaliyim. Kafesteki bakilmaktan hoslandigi pesin hukumlu zikkim kuslar gibiyim. Kimse kendiliginden kotu degildir, degil mi? Ozgurlugumu kisitlamaya, kendimi birilerine baglamaya calisiyorum. Ciddiyet aradigimi zannediyorum, aradigim seyin kendi yarattigim gercekliklere kolelesmek oldugunu goremiyorum. Cunku ben seni ben seni ben saliverdim seni ve kendimden kopmak gozlerimin sana her dokunusunda, daha da carpiklasiyor. Yazmaya susamanin ne demek oldugunu biliyor musun? Ama oylesine bir yazmaktan bahsetmiyorum, biliyorsun iste, Sana Yazmak. Gozlerindeki umutsuzlugu, hosnutsuzlugu yakalamayi, beni sevdigini kendine itiraf edemeyisini gormeyi ne kadar da seviyorum. Acilara susamak. (Gordugun uzere siirlestim) Ikimiz guzel bir siir olusturabiliriz oysa, sairlerin ve gozluklu edebiyat ogrencilerinin ezberledikleri icin gururlanacaklari ve kitaplara degilse de gokyuzune ve bulundugumuz her sozcuk dalasina kazinacak bir siir. Ne kadar kiskanilasi bir cift olabilecegimizi tahmin edebiliyor musun? Hem de buyuk sozcukler ve noktali virguller kullanmadan. Materyelsiz biz guzelim. Agzimdan opmeyecek misin? Sana kendimi anlatmak istiyorum. Ciplakligimla dokunmayali oyle uzun zaman oldu ki... Son mektubumu cope atabilirsin zaten maskelerimi indirmeden sana ulasamiyorum. Bana verdigin ismi oyle cok seviyorum ki. Kendime yarattigim dunyaya adapte olabilmek icin senden uzaklasmaya ihtiyacim vardi. Neden mi? Cunku ben anne olmak icin cok gencim.(oysa o cocuk olmaya ve beni annesi gibi sevmeye cok hevesli) Bir seyi deneyimlemeden deneyimlemeye calismak belki de boyle bir duruma isaret ediyordur Bruce. Belki de senden bu yuzden bu kadar kaciyorumdur. Seni bulursam cunku, durdugum yerde kalmaktan korkuyorum. Oysa oyle buyuk ki evren! Beraber kesfedebilir miyiz onu Bruce ne dersin? Su anki kucuk dunyamizi, daha cok da seninkini, ve tabi cocuklarimizinkini de mahvetmeye deger miyiz? Her kapiyi vurup cikisindaki gok gurultusu ikimizi de islatabilir mi sence? Ya da karariyor muyuz aslinda oksijen temasimizdan? Sana baktigimda Bruce, sesini duydugumda, icimdeki tum nehirler bir anligina birlesirmis gibi oluyor ve yeniden ayriliyorlar daha sonra. Tek kotu tarafi, sellesmeye cok musait olmalari ve ben cocuklari bu selden nasil kurtarabilecegimi bilmiyorum. Bardaklara sut doktugum ruyami hatirliyor musun? Hani toplantiyi sen yonetiyordun. Cinsiyet hiyerarsisine sikismiyorum yine de. Beni yine patikalara yonlendirecek misin? Her ormanin derinligi farklidir. Birbirimize aile olabilir miyiz dersin? Sorularimi gozlerinden iceri akitamamak canimi yakiyor ve tum baliklarim bana buyuk gozleriyle bakarken boguluyorlar. Onumde. Oylece. Kendi kalbini kir ve oldur bizi. Ustunkoru hissetmekten yoruluyorum. Ozur diliyorum Bruce, ya da dilemiyorum cunku ustune basilmasi kolay bir muz kabuguna donusuyorsun gittikce. Secimlerimle yasamam, tam olarak neden benim icin mukemmel oldugunu da kanitlar nitelikte. Paradoks yarattigimi dusunuyorsan yaniliyorsun. Zira akilciliga taptigini (bana verdigin ismin kokusu burnumda) ikimiz de biliyoruz. Mor bir dunya miyim sende? Guzel kokulu, hosnutluk verici. Ikinizin de estetik duygularini tatmin ettigim soylenebilir mi dersin? Onunki seninkinin karbon kagit kopyasi, ikimiz de farkindayiz, ama egolarina boyun egdiginde ve sembolik siddetinle onu yaninda kalmaya zorladiginda ne kadar kabul edilebilir oluyorsun? Saatin yok, varsa da kesin hic bakmiyorsundur. Cunku senin icin zaman ayakkabilarini cikarip kendini yatagina attiginda duruyor olmali. Peki gunesle beraber yeniden basliyor musun? Sana gunesler getirebilirim. Hediye etmeyi beceremesem de betimlemesini yapabilirim. Bendeki seni anladiginda gozlerini acmak icin bahaneye ihtiyacin kalmayacak. Ama bunu sen de bildigin icin ikimizin de baliklari zamansizca oluyor degil mi? Haydi sigarami yak Bruce, ben cikiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder