26 Ağustos 2019 Pazartesi

Kuruntular bazen, ic kemirmekle kalmaz, kendini yedirir, ozellikle de teoriyle pratigin birbirini tutmadigi zamanlarda. 180 derece donus kemiksizligin gostergesi midir, kaybolmuslugun mu? Icteki kurt, ikisi birbirinin aynisidir der. Susup bakakalirim.

Olmak istenen yer ile olunan yer arasindaki fark bilince yukselince kan buz kesilir. Damarlar catlar, olunmez ; cunku baskalarinin hayal edilen acilariyla avunmak daha kolaydir. Aci bile degildir oysa onlar, kindir, ofkedir, nefrettir, kendi gercegi karsisinda acimasizdir. Daha iyi bir savunma yolu da yoktur.  Herhangi baska bir yol da yoktur zaten. Ofke, kendini aciklama gayretine girmesi gerekmeyen yegane nesnelliktir. Yasamadan bilinmez, hissetmeye kalkisilsa yanindan bile gecilmez. Hep hayal edilen ofke olarak kalir. Yaklasmak istenir, cin seddine toslanir, agiz yuz kan icinde bile kalamaz zira ayricalik korunaklidir ve kan tukurmek istesem de anca duzenli fircalanan dislerimde kalan misir tanelerini dert edinirim. 

Severken, butun kadinlari, butun erkekleri, butun babalari, butun devlet baskanlarini, askerleri, polisleri, patronlari, kendini eyliyor zanneden joinerlari, dunyayi kurtaracagini sanan politik dogrucu ermisleri, sevap kazanmak istercesine yaklasan kaypaklari, gozlerindeki acimayi gizleyemeyen kaltaklari omuriliklerinden sikmek istersin. Ask insa edilirken yikilip emegini somurdugu iscileri betona gomen bir koprudur ask gocuk altinda kalan sari kasklarin komur izini kirleten kandir ask vicdan yarasinin kabugunu koparir kimseye belli etmeden. Kufreder dururum, agzimda feminist salyalar, icten kopuren bir deniz, vuramayan dalgalar, bir tarafta tsunami, bir yanda arzular... Isyan ve ofke yine de benden sorulamaz. 

Isyan ve ofke benden sorulamaz, ben lagvedilen kadin, ben ay sonunu getirebilen beyaz, ben gelecegini oturtacak taht arayan sultan, giysisi utulu, yemegi sicak, evi temiz, ben eprimis sutyeniyle ovunen, savunma yapmasi gerekmeyen, bir yolunu nasilsa bulan, beklemeyi bilmeyen, asagiladiginda fark etmeyen, gozlerini indiremeyen, gordugu ofkeyi sindirmeye, karsilastigi siddeti bastirmaya calisan, eli tas tutmamis, gozu kinden donmemis ben, isyani ve ofkeyi ve askin imkansizligini anlatamam. 
Biri beni bulsun, biz bi yolunu bulalım, ask cekirdek citlemek olsun, ben onu öfkesinden de seveyim, o bende biraz soluklansın. 

17 Ağustos 2019 Cumartesi

p.n°26

- kafan karisir iste boyle - nasil? - boyle - hayir ne demek istedin yani. Selamsiz sabahsiz girince lafa... - epey oldu tabi konusmayali - oldu tabi ya - sen kasindin - ne yaptim yahu? - sorgusuz sualsiz cekip gittin - iyi degildim Sylvia, biliyorsun - biliyorum da burdaki her sey... - Nice'te misin sen hala? - biraz orda biraz burda - Elie gibi yani - biraz oyle - Bruce nasil? - bahceyle ugrasiyor. Epey biber cikti bu sene, patlicanlar da bereketli. Yalniz karpuzlari yaban domuzlari mahvetmis, cani sikkindi. - aa ! buralar da kurak, ayçiçekleri kavrulmus resmen. Opersin benim icin - onu birak da sen nasilsin? - iyiyim, saskinim biraz. Seninle turkçe konusmak ilginc geldi - sorma bana da... arayi bu kadar acmamin sebebi de bu biraz. Turkce ogrenmek kolay olmadi. - mis gibi konusuyorsun iste - sen konusuyorsun ya - dogru tabi... - canin sikkinmis? - degil aslinda. Dolunay etkisi diye dusunuyorum, garibim. - Firtina oncesi sessizlik? - oyle gibi de, degil gibi de -  kanaman baslayacaktir - evet, bugun yarin - ne hissediyorsun peki ? Sakinlik disinda yani - Bundan bahsetmek istemiyorum galiba henuz. Daha cok seni konusturasim var. Nasil hissediyorsunuz Turkiye'ye doneli beri? - acikcasi biraz hayal kirikligina ugradim. - neden? - hicbir sey yapmiyorsun yazan. - farkindayim ama haksizlik etme. Buna ihtiyacim oldugunu 6 nisan 2018'de yazmistim daha. - kafanda buyuttun bircok seyi - cok kolaymis gibi konusuyorsun. - sen de kendi problemlerini buyutuyorsun. Sokaga donmen lazim yazan. - biliyorum ama henuz vakti gelmedi. - geldigini nasil anlayacaksin? - sokaga dondugumde - hayata bu kadar guvenmek de kucuk burjuva kafasindan kaynaklaniyor. Oyle olmasaydi sokakta olmak bi secenek olmazdi - asil senin elestirin kucuk burjuva elestirisi: solcu romantizmi. - yasadigin eve bak da konus. - bana kendimi suclu hissettirmeyi birakir misin ? - ne o huzurunu mu bozdum? Yabanci dusmani da olursun sen yakinda. - sacma sacma konusma Sylvia. Hicbir seyden vazgecmis ya da geride birakmis degilim. Kendime ve aileme kanitlamam gereken seyler vardi. Ne yapayim boyle apolitik, statu duskunu, ama iliskilerimin (iyi ki) cok kuvvetli oldugu bi ailede buyuduysem? Cozmem gereken seyler var ve elimden geleni yapiyorum. - peki. Sana da bir sey soylenmiyor. - soylemedin mi yani simdi? - soyledim, iyi oldu degil mi? - iyi oldu tabi. Konusmak istemiyor bazi insanlar. Ben de sanki baslarinin etini yiyen, dirdirci biri gibi bi hale geliyorum. - hic konusmuyormussunuz gibi davraniyorsun. - duygusal dusunumsellik(&donusumsellik ; réflexivité) ender bulunuyor galiba. A ve B citayi yukselltiler belki de - Karsindaki insanin icinde bulundugu var olus usulunu anliyormussun gibi triplere giriyorsun. - anlatsin o usulu! - anlatmak istedigini, sana anlatmak istedigini, ya da anlatabilecegini nereden cikariyorsun? - anlatmak istemiyorsa zaten bi problem var, ben hic bulasmayayim. Bana anlatmak istemiyorsa gereken guveni saglayamamisiz demektir, once bunun uzerine calisilmali, ama konusmadan olmuyor. Anlatamiyorsa iki ihtimalimiz var, kiplikler. Ya anlatmamasi gereken bir durum soz konusu (ki bu benden kaynaklaniyorsa  ya suclu oldugu bir sey var ve soyleyemiyor ya da ikinci duruma geri donuyoruz ; ondan kaynaklaniyorsa bunu soylemesi de bir adim olur) ; ya da olasiligina sahip degil (ki bu bi bilgi problemine donusur ve simdiye kadarki konusmalarimizin isiginda yapmaya kapasitesinin olmamasi secenegine siginmak ancak bir seylerden kactiginin gostergesi olabilir). - kaciyordur iste belki de. - niye kacar insan bir seyden? yapilmasi gereken yapilir, aci verecekse verir, rahatsiz edecekse eder ve sonraki adim bu durumun saglamasini yapip ustesinden gelmek olur. - yine yaptigi her isi basaran biri gibi konusuyorsun, gözde çocuk gibi. - kendi gecmisini rest cekmeden silemiyorsun iste, hos, o da meçhul. Kac yildir nasil yasadigimi, onlardan kendimi nasil ne derecede ayirdigimi, maddi manevi nasil uzaklastigimi bilmiyormus gibi konusuyorsun. - yine yapabildigin seyle ovunuyorsun. Ayni tas ayni hamam. - cok acimasizsin. - gerçekçiyim. - e napiyim Sylvia ? - sabirli ol yazan. O yolunu gozledigin iletisimi kurmak istedigin, biriyse karsindaki, boyle elinden oyuncagi alimis simarik cocuk gibi davranma. Emek vereceksin. -  Vericem tabi ki! ama bu cevaba gore oynamak ve bi nevi sureci manipule etmek olmaz mi? Satranc oynamak gibi... - asil su an yapmaya calistigin bu degil mi? Kendi sorularini dayatiyorsun. - kendi guvensizliklerimi ifade etmeyeyim mi? Kac kadin susuyor boyle, baskasinin elinde oyuncak... - kotu biriymis gibi konusuyorsun. - kotu olduklarina yapmiyorlar bunu. Bilincsizler, hicbir yerden degilse de erkekliklerinden imtiyazlilar. Ya yemek yapmayi bilmeyen devrimci mi olur? Analari degilse de sistemin kendisi karinlarini doyuruyor, sirtlarini kasiyor zaten. - yemekle ne alakasi var simdi? - hayatta kalma kosullarini mumkun oldugunca özerk bir bicimde yerine getirmekten bahsediyorum, hayir ortak-mutfak olsa yine anlarim mesela.... Duygusal réflexivité de bunun bir parcasi, kadina atfedilen taraf. Sanki ezilenin yaninda direnmek ezen sisteme katkida bulunarak mumkunmus gibi. - hakkin yok degil, ama kendi icinde bulundugun kosullar bu elestirinin disinda mi kaliyor sanki? Parantez yasiyorum bahanesiyle kendini kurtarip mesrulastiriyorsun. - Bi ev yuzunden mi butun bu muhabbet ? Alisveris merkezlerinde mi yasiyorum? Son model esyalarin pesinde mi kosuyorum? Insanlarin emegini mi somuruyorum? Kiyafet, ayakkabi, makyaj malzemesi mi aliyorum ? 9 yildir giymekten eprimis sutyenimi yeni degistirdim Sylvia.  Para dolasimina yaptigim katki bahcemde buyutemedigim icin satin aldigim domates salataliktan ibaret (bi de sigaram vardi ama acik tutune gecebildim sonunda yeniden). - of of of cok mukemmelsin gercekten. Bu kadar sucluluk duyuyorsan sadaka ver bari. Insanlar oyle yapiyorlar. - dalga geciyorsun - cok ciddiye aliyorsun her seyi yine, ozellikle de kendini. Deger arayisi bunlar hep... - "ayrik-deger" olmayan bi deger, evet ama bunun icin de konusmaya ihtiyacim var. - su makaleyi cevirsen ya artik. - ceviricem... Elimdeki isler bi rahatlasin. - e hani sizden konusacaktik? - konustuk ya. - tekbenci bi konusma oldu bu sefer. - ben senin elestirel aynanim yazan. - kendisine bakanin kendisi disinda bir sey gosteren bir ayna degilsin yine de. - yöneltim nesnesi sen olacaksin tabi ki, bedensin, özdeksin, ama gören de sensin, ve baska sekilde de gorebilirsin. Husserl'in aperception olarak isimlendirdigi kavram mesela. Nesnenin goruldugu yerden gorulen seklinden daha fazlasi oldugu bilinci gorende olusuyorsa, goren kisi gordugu nesneyi kendi idrakinda tamamlayabildigi icindir. Bu tamamlama sekli deney(im)e ve nesneyle kurulan zaman-mekansal iliskiye baglidir. Elestirel bir aynaysam sayet, gordugun seyin gor(e)medigin yanlarina isik tutma islevimden dolayi boyledir bu. Nesnenin kendisini degistirme yetenegim/gucum oldugu icin degil. Nesnenin kendisi de devim icinde tabi bir yandan, sen yani. Aydinlanan alanlar devim bicimini anistirirken onu olusturur da. Gorungun ozunle etkilesimini hic koparmaz boylece, ve iliskisel bir metafizige kapi aralanmis olur, teorik olcude. - iliskisel kuantum diyorsun, alginin kendisini de imliyor. - tabi ki... bundan kacabilecegimizi dusunmek ancak (felsefi acidan) Descartes sonrasi insanin kibrine isaret eder. - sadece felsefi acidan degil, tek tanrili dinlerin baslangicindan beri belki de. Tanri her seyi insan icin yaratmadi mi? - kesinlikle. Kurban bayramini koyde gecirmedin mi? - evet, toplumsal dogruculuk, kesilmek uzere dunyaya getirilip beslenip buyutulen canlilarin katliaminin tam da bu kibirle mesrulastirildigini da soylemek zorundadir. Daha az once ev sahibimle cekirdek citlerken tam olarak ayni muhabbet gecti... Disarida ezilen iscinin, evdeki kadin(lar) uzerinde kurdugu tahakkum sayesinde ozsaygisini dengeleyebilmesine benziyor hayvanlar arasinda kurulan deger hiyerarsisi. Erkek egemen toplumun evrensel olmak adina dayattigi akilci-insan (humanimal) once kendisini diger hayvanlardan (zoonimal) (ya da milyon yillik öteki olan kadindan) ayirip sonra kendisine gorece yuksek bir deger atfediyor. Kendi kurdugu bu duzen icerisinde kendisini konumlandirdigi yeri de unutuyor tabi ki, ezilen farkina variyor ancak bu konumun. Animalizm feminizmin bakisini cok guzel icsellestirmis gercekten. - diyalektik bilincleri var. - devrimciler neoliberal yanilsama olarak yorumlayabiliyormus bunu, asil sorundan dikkatleri uzaklastirmak yani, ekran koymak araya. - anarsizm calisilmali belki de, feminist bilgi kuramina paralel olarak. -yine buyuk sozcuklerle konusmaya basladin. Hem sen et yemeye baslamissin - evet, savunacak bir seyim yok, utandigim bi mevzu ve sokaga donmek gibi onu da yeniden birakacagim. - seni gidi çocuk... Hadi artik cok konustuk. Yarin dersin yok muydu? - var, yatmaliyim ama yatakta donup durmaktansa senle konusmak cok daha iyi bir secenek gibi gorundu. Geldigin icin tesekkur ederim. - guzel ruyalar gor.

2 Ağustos 2019 Cuma

seken kursun #x

devlet komisyonu sinir ticaretini mesru kilar
bos depo gidip cok tehditle donenin emek vergisi
tehcir etmenin sessiz lugatinda goz ardi edilmesi
topragin altini cizmekle yetinmez
Roboski'yi mezara, Vedat Ekinci'yi kefene döndürür

"bir tane merminin bedelini biliyor musun sen" demisti Baskan
14 yasinda mi ogrenilmeliydi?