Bir deneyim, bir yolculuk, bir paylasim, ani
anda yasamak.
Atesin etrafindayiz, kendimi bas koseye
konumlanmis hissediyorum. Ucgenimiz uc tane dortgen haliyla ates cemberini
cevreliyor. Birinde iki kisi, birinde bir kisi, bir arada zaman zaman
butunlestigimi dusundugum biri, ve bir ben.
Karavanin yaninda ozenle ayrilmis yoldan gecip caliliklarin arasindaki siginaga variyorum. Herkes coktan yerini almis ve alanimi benim icin secmis. Sukran duyuyorum cunku istemsiz temas zorunlulugunu ortadan kaldiryor konumlanacagim yer. Ardimda nehrin sesi, onumde kivilcimlar.
Karavanin yaninda ozenle ayrilmis yoldan gecip caliliklarin arasindaki siginaga variyorum. Herkes coktan yerini almis ve alanimi benim icin secmis. Sukran duyuyorum cunku istemsiz temas zorunlulugunu ortadan kaldiryor konumlanacagim yer. Ardimda nehrin sesi, onumde kivilcimlar.
Hava karariyor. Ates farkli dallarla yanan ayni ates ama isigi bir baska parliyor. Hipnotize olmus hissediyorum, ona yaklasmak, dokunmak, harmonize olmak ve dansina es olmak istiyorum. Ona guven vermem gerekiyor. Ritmini kabul ediyorum. Var olma halim onu zorunda birakmasin.
Dua etmek istiyorlar, dualarini bilmiyorum, ben
hicbir duayi dilimden soylemedim. Heyecanlarina ortak oluyorum, Haydi! Muzik
aciyorlar, kulagima muzik olan ses oyunlari… muzik dedigimde aliniyorlar. Dua
diyorum, nasil bir dua bu? Eslik ediyorlar, sozlerini anlamiyorum. Surekli
tekrar ediyorlar, ates onlarin tarafinda gibi, guveniyorum. Kendimi ona
birakiyorum, titresimlerine kapiliyorum. Ses tellerimi onlarla ayarliyorum, ses
tellerimle dinliyorum. Katilmak istiyorlar, tekrar ediyorum. Once melodiyi
ogreniyorum, sonra ses hareketlerini, sonra heceleri ve titresimlerine
alistigimda kendimi birakiyorum. Hatalarim onemli degil, surekli tekrar
ediyoruz, istedigim kadar yanilabilirim, denemenin bir parcasi bu ve
ogreniyorum. En douceur.
Amin.