4 Mart 2013 Pazartesi

Plath


  I lean to you, numb as a fossil. Tell me I'm here.

Söyle bakalım neredeyiz? Parmakuçlarımızın yanmasına tek nefes kaldı. Korkuyor musun Bruce? Yanmak gözuçlarından başlar, parmak uçlarına doğru hissini arttırır. İncelik ilüzyondur inanma. Her güneşte kendini kurutanlardan olmak ödlekliktir. Ne dersin, gidelim mi buralardan? Çok oldu. Gördüklerinden sıyrılmalısın. Kandırmaya heveslidirler. Yaşamana bak güzelim, dünyada senden de benden de çok var. Bize gelince, orasını karıştırma. Bir şeyler söyleyeceksen dinliyorum, saygısızlık etmek istemem. Ben de öyle düşünmüştüm. Yanlış yerlerime dokunuyorsun. Sevişelim mi?
Bruce, kibriti uzatmalısın. Sigara dediğin kendini yakmakta çok başarılı. İçiyor muyum? Sarhoş olmalıyım, belki de sen sarhoşsundur. En iyisi ikimizin de sarhoş olması değil mi? Başım dönerken yüzünü seçemiyorum. Merak etme kötü bi şey söylemedim. Hadi yatalım.
Bruce, çoraplarımı da çıkarır mısın? Çok yorgunum. Ayaklarımı okşamanı seviyorum. En son ne zaman kimsenin duymasını istemediğimiz bir şey yaptık hatırlasana. Çok zaman geçmiş olmalı. Zorlanıyorum. Bu aptal evin karanlığında oturup yazmaya çalışmak çok yorucu biliyorsun. Taşınsak mı Bruce? Senin evine mi taşınsak artık? Hem burası çok küçük ve pis. Pencereye gelip duran kuşlardan da nefret ediyorum. Hayatta hala bir şeylerin özgür olduğunu hatırlatıyor piç kuruları. Öldür onları. Tek tek avla onları. Kafalarını gövdelerinden ayır ve tüylerini tek tek yolduktan sonra kanatlarından pervaza as ki sonlarını gören diğerleri konmaya cesaret edemesin. Ben mi acımasız oluyorum Bruce? Sen acımasızsın. Bana bunları düşündürmelerine izin verdiğin için en acımasız olan sensin. Bana biraz daha şarap doldurur musun? Seni seviyorum Bruce. 
Ne düşünüyorum biliyor musun? Birini sevmenin ne kadar zor olduğunu. İnsanlar hayatıma girip çıkıyorlar. Girip çıkıyorlar ve ben hepsini sevmekten yoruldum. O yüzden artık seni seviyorum demiyorum ama seni seviyorum Bruce. Yani gitme vaktin gelmiş. Şarabımı mı getirdin. İnsanlara uşak gibi davranmam çok kaba biliyorsun. Nazik kıçımı kaldırıp kendim alabilirdim ama kim erkeğine biraz sırnaşıklık yapmak istemez ki? Hadi Bruce.
   
Kiss me, and you will see how important I am.

Burası çok sıcak olmadı mı? Zaten çıplak mıyım? Ah bebeğim, insan derisinden bile kurtulamıyorsa kim özgürlüğüne mahkum yaşayabilir? Soy beni ve kaburgalarımın altındaki masumluğu yakala. Onu ele geçirebilirsen sonsuza kadar senin olabilirim. Tabi ki yalan söylüyorum. Sonsuza kadar kendimin bile olamam ben, çok sıkıcı olurdu.Kendini yenilemeyi becerebilmelisin. Duyan duvarlarından kurtul ve bukalemununu besle. Her şey bu kadar kolay. 
Bruce, sigaram bitiyor. Bruce sigaram yine bitiyor. Neden hep bitiyor Bruce neden hiçbir şey hiçbir zaman istediğim kadar sürmüyor? Neden uyandığımda gitmiş olmak zorundasın. Seni seviyorum Bruce biliyorsun bunu. Ama kendimi daha çok seviyorum. O yüzden siktir olup gidebilirsin. Bazen kendimi fazla kaptırıyorum ama önemi yok. Nerde durmam gerektiğini bildiğimde her şey anlamsızlaşıyor. Felsefe yolda olma halidir Bruce ve ben bir durma haliyim. Oysa aklım, o uçma halinde! Gezegenler arası yolculuğun imkansız olduğunu söyleyenlere kıçımla gülmemde yardımcı olur musun? Zaten kıçımı hep sevmişsindir. Karnın acıkmadı mı Bruce? Ben bu saatlerde hep çok acıkıyorum. Sanırım sabaha karşı durmanın da bir bedeli var. Canım kanlısından bir biftek istiyor. Yine mi paramız yok Bruce? Dışarıda her şey hala satın mı alınıyor? Bu düzen hepimizi tek tek öldürüyor. Lanetlenmişiz. Buraya kadarmış Bruce.Ben yatıyorum. 

Is there no way out of the mind?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder