3 Eylül 2011 Cumartesi

solunum

Yolculuklarda aklımı üçe bölüyorum; 'sonuncular' ismi altındaki şarkı listem bilinçsizce üçte birini ele geçiriyor. Diğer üçte birini gözlerime devrettikten sonra kalan kısımla kendimi dünyadan soyutluyorum.Ayıptır söylemesi bayram ziyareti sebebiyle İ'ye gittik. Ahretlik işlere bulaşmadan önce dünyevilerinden de uzaklaşmak amacıyla kendimi yine yola kapattım. Yarımdan da az kalmış aklım düşüncelerimi sıralamakta zorlandığından parça pinçik olmuş soyutlukları serbest çağrışımlarla, gölde yolunu kaybetmiş kurbağa misali atlaya sıçraya yakalamaya çabaladım. Artık olduğu kadar... Fakat tüm -kendimce- önemli saydığım fikirlerimin yanında çözümlenmeyi kesinlikle reddeden bir problemim var ki sayesinde kendimi ninemlerin bastıkça gıcırdayan belki 70 yıllık tahta döşemeleri gibi hissediyorum. İçten içe kemiriliyorum. Bir insan bir insanı nasıl sever? Niye sever? Sever mi? Sevgiyi nası sınıflandırıp isimlendirebilirm? Halat çekme oyunlarındaki gibi kurtardığım yerin ardından yeni eller geldiği için olduğum yerde dönüp duruyorum. Çok sevdiğim A' nın söylediği gibi adlandırmayıp anlamlandırmaya kalkasım var ama ikinci insanın hislerinden emin olmadan kendiminkileri de anlayamadığımdan her seferinde kum saati misali gerisin geri akıyorum. Yine A der ki 'Aşk tek kişiliktir. Önemli olan senin, onun duygularını tanımazken ne hissettiğini kavrayıp yorumlayabilmen. İşte o zaman o çiçek bahçeleri, ilkbahar ve kelebekler değerlenir. Yoksa ha çayır çimen ha börtü böcek.' Güzel diyorsun A'cığım ama ben onu yapamıyorum bi türlü.. Sonra bi de hayat şartları dedikleri şey... Yanlış zamanda doğmuş olabileceğimi düşünüyorum ama onu tanımazdan önce böyle, tabiri caizse, sapıtık düşüncelerim yoktu. Belki o yanlış zamanda doğmuştur? Bardağın diğer tarafı ya da kandırmaca, ne dersek diyelim.
Neyse.
Sürmesi zor, ama sağ ön koltuğun rahatına ve kemerin güvencesine kendime bıraktım mı değil 14 saat 365 gün teker üstünde ilerleyebilirim- diyordum.Meğer yolculuk beni de yoruyormuş.İşte bendeki de böyle bi gariplik. Belki de yaşlanıyorumdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder