15 Kasım 2012 Perşembe

Sesine

Dans edelim

Savaş bitmez ne yapsak başka türlü hayatların yıkıntısı ağrılar
Gece gündüz perişan haline dünyanın
atsan atılmaz, elde yok, satsan satılmaz

Bir kedi mırıltısı kadar yumuşaktır hikayem
dinlemek istemez yıldız biz müziğe doymamışsak
Kurtarmak isteyince evrenin karanlığını düştüğü rüya boşluğundan:
                                                                            Dans edelim
Nasılsa kumarı hayatın kaybedilmez kollarındaysam
           düştüğü yeri yakacak gözlerimiz içimizde güvercinler havalanırken
           Adıyaman'a gideceğiz:
hakka giden yol bizden geçer merkezinde camisi

Tabaklar dolusu ödağacı toplamış da sesleniyor gibi gölgesinden
Titrek nefesin uydusuz yordamı gibi ısınmış ve masum
Körelmiş saatlerin serazat çığlığıyla vahşileşmiş ve dolgun
Fırtınanın kadını olayım
Dans edelim.

1 yorum: